Project Description
BİODERMOGENESİ İLE ÇATLAK TEDAVİSİ
Tedavi Alanları
- Cilt Çatlakları Tedavisi
- Selülit Tedavisi
- Anti-Aging Uygulaması
- Sıkılaştırma ve Germe
- Göğüs Kaldırma ve Toparlama
- Popo Kaldırma ve Toparlama
- Yanık ve Skarlar
- Sedef Hastalığı
- Estetik Jinekoloji
- Androloji
Bi-One 2.0 MD® Cihazı ile uygulanan yeni nesil Biodermogenesi® MD Yöntemi İtalyan hükümeti tarafından inovasyon ödüllü bir cihazdır. Birden fazla ve CME Akreditasyonu olan Anti Aging ve Medikal Estetik Master Programlarında öğretilmeye başlanan Biodermogenesi® ‘nin endikasyon alanları sürekli gelişmektedir. Amacı başlangıçta sadece çatlakların tedavisi iken günümüzde çok farklı alanlarda kullanılmaktadır.
Vücut şekillendirme, selülit tedavisi, sıkılaştırma ve germede son derece etkilidir. Kolajen ve elastin artışı cildi sıkılaştırır, gerer ve toparlar. Bu sayede vücut daha şekilli bir hal alır.
Selülit tedavisinde son derece yüz güldürücü sonuçlar sağlar. Selülit dokusundaki fibrotik lifleri parçalayarak cilt üzerindeki baskısı giderilir cilt düzleşir. Ayrıca selütli bölgelerde dolaşım bozukluğu giderilirek iyileşme süreci hızlandırılır.
Çatlak tedavisinde yaklaşık 10 yıldır farklı lazer sistemleri (Pulsed Dye lazer, Fraksiyonel lazer, Q-SW Nd-Yag lazer), mezoterapiler, karboksiterapi gibi uygulamalarla belli başarılar elde ettiğimiz halde sonuçtan çok da mutlu olmuyorduk. Çünkü yüzey daha düzgün olsa da renklenme elde edilemiyor, uzun süren renk farklılıkları yaşıyorduk.
Eylül 2013 tarihinden itibaren kliniğimizde Biodermogenesi tedavisine başladıktan ve elde edilen sonuçları gördükten sonra diğer çatlak tedavi seçeneklerini neredeyse tamamen (bazı vakalarda karboksiterapi ile olumlu yanıtlar alıyoruz) terk ettik.
Biodermogenesi yöntemiyle gerek yeni (kırmızı renkli, stria distensa rubra) gerekse eski (beyaz renkli, stria distensa alba) çatlaklarda olumlu düzelmeler elde ediyoruz. Klinik düzelme %70-85 aralığında. Yeni vakalarda başarı oranı daha yüksek. Tedavi alanlarının bronzlaşması hemen her vakada mümkün oluyor. Elde edilen sonuçlar kalıcı. Yapılan çalışmalarda düzelmenin 5 yıl sonra da aynı düzeyde kalıcı olduğunu göstermişti. Bizim deneyimlerimiz de klinik çalışmalardakine benzer olarak 2 yıllık tedavilerde elde edilen düzelmenin kalıcı olduğunu teyit ediyor.
Biodermogenesi girişimsel olmayan deride hafif kızarıklık dışında bir sorun yaşatmayan ve normal günlük aktiviteleri kısıtlamayan bir tedavi tekniğidir. Bu tedavi ile her seansta derinin daha normalleştiği, destek dokunun eski elastikiyetine kavuştuğu ve renklenmenin normalleştiğini gözledik. Çatlak tedavisinde erken dönemde 8-10 seanslık tedaviler yeterli olabiliyor. Fakat geç dönem çatlaklarda 15-20 seanslık tedaviye hatta bazı vakalarda ek seanslara gereksinim oluyor. Çatlak tedavisinde haftada ortalama 2 seans bazen 3 seanslık tedaviler uyguluyoruz.